1. Akıllı saatler artık berbat değiller
Muhtemelen akıllı saatlere bir şans vermek için en büyük sebep bu olabilir; Artık iyiler. Android Wear platformu oldukça gelişti, bunun üzerine Google da akıllı saatlere nasıl arayüzler geliştirileceğini iyiden iyiye öğrendi. Apple da bir şeyler yapıyor. Bundan sonrası daha kötüye gitmez. Bu gelişimin yanında elbette giyilebilir cihazlar için geliştirilen uygulamalar da artık doğrudan doğruya verimliliğe etki ediyor, yani göstermelik hiç değiller. Son bir yılda pil ömrü de gözle görülür bir şekilde gelişti ve artık cihazı korkarak kullanmaya hiç gerek yok.
2. Akıllı saatler ucuzluyor
İkinci ve üçüncü nesil cihazlara baktığımızda oldukça ucuzladıklarını görüyoruz. LG G Watch ya da ilk seri Moto 360 ya da Asus ZenWatch oldukça uygun fiyatlara inmiş durumdalar. Eğer akıllı saati verimlilik kaygısından çok ‘neymiş bu bir bakalım’ diyerek alacaksanız o zaman bu zaman, çünkü daha önce bu kadar ucuz olmamışlardı. Bir diğer haberse yazılım konusunda son bir yılda çok da dramatik bir gelişme yaşanmadı ve bir yıl öncenin cihazları da bugünün yazılımını kullanmakta. Fiyatlarsa ilk günden çok daha düşük.
3. Akıllı saatler sizi daha çevrimiçi kılıyor
Çevrenizdekilerin ilgisiz sizin üzerinizdeyken ya da toplantıdayken veya akşam yemeğinde arkadaşlarla, telefonu elinize alıp rahat rahat karıştıramayabilirsiniz. Ayıp da olur, karıştırmayın zaten. Fakat söz konusu akıllı saatler olunca ya insanlar çok fark etmiyorlar ya da şimdilik yeni bir şey olduğunu düşündükleri için çok fazla ses çıkarmıyorlar. Bu yüzden bir akıllı saatiniz olması sizi telefonunuzdaki hizmetlere çok daha yakın kılar. Bu da aslında kaçırdığınız birçok şeyi kaçırmamanıza yardımcı oluyor.